Şehir pazarlaması, şehrin sahip olduğu somut ve soyut değerlerin insanlar tarafından bilinip kabul görmesi için yapılan planlı iletişim ve tanıtım çalışmalarıdır. Şehir pazarlamasının 4P‘si ise şehir (ürün), fiyat, ulaşım ve iletişimdir.
Unutulmamalıdır ki şehir sakinleri aynı zamanda şehrin doğal pazarlamacıları dır. Biliyorsunuz lüks ve şık bir kafeye gittiğinizde bile servis yapan garsonun ter kokuyor olması müşterinin gözünde mekanın bütün çekiciliğini yok etmektedir. Bu yüzden mekan ve insan uyum içerisinde olmalıdır. Hatta insan, mekanın her zaman birkaç advertım ilerisinde olmalıdır.
Başarı ancak, imaj çalışmalarını geliştirerek ve uluslararası sahnede konum alarak gerçekleşecektir. Bu durum, özetle, kentin pazarlama ve markalaşma sürecine dahil olması ve bunu yetkin kişilerce yönetmeyi başarması anlamına gelir.
Bu şekilde, marka danışmanları ve yöneticileri, kampanyalarının hangi yönlü olumlu ya da olumsuz etkileri website olduğunu daha etkin bir şekilde öğrenebilir ve gelecekteki kampanya stratejileri için önemli verilere erişebilirler. Hedef kitlenin marka ve kampanyalar hakkında ne düşündüğünü anlamak, bir markanın başarılı bir şekilde yönetilmesi ve danışmanlık hizmetinin etkin bir şekilde sunulabilmesi için kritik öneme sahiptir.
Bu çalışmalar sonuncunda Amsterdam 2005 yılında dünyanın en başarılı olarak tanınan kent markaları arasında altıncılığı elde etmiş ve markalaşma faaliyetlerinin getirisini maddi anlamda fazlasıyla elde etmiştir/etmektedir.
Şehrin algı haritası, şehrin hangi konularda çalışmalar yapması gerektiğine dair rehberlik etmiştir.
Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu’nun göreve geldiği 2017 yılından itibaren anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye kadar çok sayıda eğitim yuvası hizmete açıldı.
Artan modernleşme ile birlikte de bu yaklaşım, yalnızca ürün ve hizmetlere değil, bölgelere ve daha geniş açıdan şehirlere de uygulanır duruma geldi. Bu da bizi şehir markalaşması kavramını daha yakından tanımaya itiyor.
Ayrıca şehrin alt ve üst yapılarının da iyileştirilmesi, imajını güçlendirecek şekilde sorunsuz bir deneyim için tasarlanmasına dikkat edilmeli.
Sunum sonrasında toplantıda etkili bir konuşma yapan Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, hazırlığına başlanan bu ikinci proje ile Balıkesir’in gastronomik değerlerinin araştırılması ve bu değerlerin ticarileştirilerek turizm öğesi haline getirilmesin hedeflendiğini söyledi. Balıkesir’in gastronomi dalında başarılı ve sürdürülebilir bir Marka Şehir olabilmesi için yapılacak en önemli çalışmalardan birinin ise Balıkesir’in UNESCO ağlarına dahil edilmesi olduğunu belirten Balıkesir Valisi Hasan Şıldak “Gastronomi turizmi, sezondan bağımsız şekilde yılın her döneminde turizmden gelir elde edebilmek için önemli bir araçken tarımsal üretimi, gıda sanayisini, hizmetler ve konaklama sektörü gibi istihdam yoğun sektörleri tetikleyebilen önemli bir araçtır.
Markalaşma süreci de şehir yönetici ve sakinlerinin şehrin mevcut marka değerini hedefledikleri yeni marka değerine ulaştırmak için harcayacağı emek ve zamanı kapsar.
Şehrin nüfusu arttıkça enerji, su, sağlık, barınma, ulaşım, haberleşme, güvenlik gibi yaşamsal ihtiyaçların artması; bu ihtiyaçları karşılayan kaynakların daha verimli kullanılması için akılcı stratejiler geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Bu yöntem, hedef kitlenin ihtiyaç ve isteklerine dair doğrudan veri toplar. Anketler, odak grupları ve birebir görüşmeler bu tür araştırmanın örnekleri arasında yer alır.
Dijital kampanyalar söz konusu olduğunda, Net analitik araçlarından yararlanmakta fayda vardır. Google Analytics gibi araçlar, kampanyanın Net sitesine ne ölçüde trafik çektiğini, bu ziyaretçilerin web page içinde ne ölçüde etkin olduklarını ve dönüşüm oranlarını ölçmeyi sağlar.